VİDEOLAR
GÜNÜN SÖZÜ

" Üzülme Can ! Doğruysan zarar gördüm deme. Bil ki iyiler mutlaka kazanır. ." HZ.MEVLANA

Takvim
Hava Durumu
Site Haritası
  • AYŞE ÖĞRETMEN.. - 06/02/2013
  • YENİ

     

    AYŞE ÖĞRETMEN...

    “Yıllar önce işittiğim bir öğrenci öğretmen hikayesidir.
    Belki faydalı olur. Kişiler ve olayın akış şekli farklı olabilir.
    Önemli olan bu hikayeden alınacak derstir. Ben dinlediğimde
    çok etkilenmiştim. Faydalı olur düşüncesiyle kaleme almıştım.”

    Ayşe öğretmen; beş yıllık öğretmendir. Tayini Anadolu’da bir kasabaya çıkar.Ayşe öğretmen de görevine başlar. Ayşe öğretmene beş sınıflı okulun beşinci sınıfı verilmiştir.Ayşe öğretmen sınıfla tanıştıktan sonra; bütün öğretmenlerin yaptığı gibi, o da “bütün öğrencilerini ve çocukları aynı derecede sevdiğini “söylemiş.Kocaman, büyük ve kutsal bir söz söylemiştir.
     “Çocuklar Hepinizi eşit derecede seviyorum.”
    Herkesi, çocuk ve öğrenci de olsa aynı derecede sevmek mümkün müydü?
    Ayşe öğretmen sevdiğini söylemiştir. Bakalım Ayşe öğretmen; sınıfta orta sıralarda oturan adeta dünyaya küsmüş,çökmüş gibi oturan Ali’yi de aynı derecede sevecek miydi? Veya Ayşe öğretmenin eşit sevgisi , hiç kimsenin kendisini sevmediğini zanneden Ali, bu düşüncesinden vazgeçebilecek miydi?
    Aradan birkaç gün geçmişti. Ve  Ayşe öğretmenin gözü Ali’ye takıldı.Ali başını önüne eğmiş onu dinlemiyordu.  Aradan iki ay geçmişti, Ali’nin durumu iyice kötüye gidiyordu. Derslerine ve okuluna karşı ilgisizdi.Hiç konuşmuyordu. Ayşe öğretmen Ali’yi gözlemlemeye başlamıştı.
    Onun arkadaşlarıyla oynamadığını, elbiselerinin kirli olduğunu,Ali’nin uzun süre banyo yapmadığını, ter koktuğunu ve mutsuz olduğunu tespit etmiştir.
    Ayşe öğretmen, hemen öğrencilerin ruhsal dosyalarını incelemeye aldı.
    Ali’yi en sona bırakmıştı. Ali’nin dosyasını incelediğinde çok şaşırdı.
    Birinci sınıf öğretmeni;:
    ‘Ali çok zeki bir çocuk. Konuşkan ve güler yüzlü. Ödevlerini düzenli olarak yapıyor.
    Çok iyi huylu. Arkadaşları tarafından çok sevilen biri……’ diye yazmış.
    İkinci sınıf öğretmeni;
    ‘Mükemmel bir öğrenci. Arkadaşları tarafından çok seviliyor.
    Fakat annesinin amansız hastalığı onu üzüyor.
    Sanırım evdeki hayat şartları çok zor.’
    Üçüncü sınıf öğretmeni;
    ‘Annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Babası ona yeterince ilgi gösteremiyor.
    Eğer bir şeyler yapılmazsa evdeki olumsuz  şartlar onu kötü etkileyecek…..’
    Dördüncü sınıf öğretmeni;
    ‘Ali içine kapanık. Okula ve derslerine hiç ilgi göstermiyor. Hiç arkadaşı yok.
    Hep yalnız geziyor. Bazen sınıfta uyuyor.’ diye yazmıştı.
    Ayşe öğretmen şimdi meseleyi anlamış, ancak geç farkına vardığı için kendinden utanmaya başlamıştı.Bir gün sonra öğretmenler günüydü. Öğrenciler öğretmenlerine güzelce paketlenmiş ve süslenmiş çeşitli hediyeler getirmişlerdi. Sınıfta herkes şen ve şakraktı. bütün öğrenciler öğretmenlerinin gününü kutluyorlardı. Ayşe öğretmen öğretmenler gününde kendini hep iyi hisseder,öğrencileri arasında mutlu görünürdü. Fakat Ayşe öğretmen bugün kendini daha kötü hissetti.Çünkü Ali’nin hediyesi bir gazete kağıdına, beceriksizce sarılmıştı.
    Bunu sınıfın önünde açmak ona acı verdi.Ali’nin paketi açıldığında, paketten sahte olan taşlarından, birkaç taşı düşmüş bir bilezik ve üçte ikisi boş bir parfüm şişesi çıktı. Sınıfta bazıları gülmeye başladılar.
    Fakat Ayşe öğretmen bileziğin ne kadar çok zarif olduğunu söyleyerek,parfümden de bileğine birkaç damla damlatarak bu gülmeleri bastırdı.O gün Ali hep Ayşe öğretmenin yakınından ayrılmıyordu. Akşam üzeri okul paydos olunca Ali, Ayşe öğretmenin yanına gelerek;
     utangaç fakat içinde mutluluk dolu, çekingen bir tavırla;
    “Öğretmenim” dedi
    Ayşe öğretmen ;
    “Söyle Ali, bir isteğin mi var?” dedi.
    Ali: “Öğretmenim, biliyor musunuz bugün hep annem gibi koktunuz’ dedi.
    Gözleri dolan Ayşe öğretmen o an kendini zor tutabildi. Ayşe öğretmen çocuklar gittikten sonra,yaklaşık bir saat sınıfta oturup ağladı.
         Ayşe öğretmen, o günden sonra çocuklara kuru bilgi öğretmekten vazgeçerek,onları eğitmeye başladı.  Ve Ali’ye de özel ilgi gösterdi.Ayşe öğretmen Ali’yle ilgilenirken zekasının tekrar canlandığını hissetti.O cesaret verdikçe Ali gelişiyordu. Senenin sonuna doğru Ali sınıfın en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştu. Öğretmenin ‘hepinizi aynı derecede seviyorum’ sözüne rağmen, Ali Ayşe öğretmenin en sevdiği öğrenci olmuştu.Ve Ali beş yıllık ilkokulu bitirmiş. Devlet Parasız Yatılılık sınavına girmiş ve sınavı kazanmıştı.İlkokul diplomasını aldı. Kasabanın dışında,  yatılı bir okulda ortaokula devam ediyordu. Bir yıl sonra, Ayşe öğretmen kapısının önünde bir not buldu. Notu bırakan Ali bırakmıştı. Notunda; "Öğretmenim; hayatımdaki en iyi öğretmen sizsiniz." diye yazmıştı.
         Altı yıl boyunca Ali’den haber yoktu. Altı yıl sonra bir not daha aldı.Notunda liseyi bitirdiğini ve sınıfının birincisi olduğunu ve Ayşe öğretmenin, hala hayatında gördüğü en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu.Bir yıl sonra Ali’den bir mektup daha geldi. Ali, bu arada zamanın kendisi için çok zor olduğunu,çünkü üniversitede okuduğunu ve çok iyi dereceyle mezun olmak için çok çalışması gerektiğini yazıyordu.Ve Ayşe öğretmen, hala onun hayatta tanıdığı en iyi öğretmendi.
         Aradan beş yıl daha geçti. Ali’den bir mektup daha geldi. Çok iyi derece ile mezun olduğunu,ama daha ileriye gitmek istediğini yazıyordu. Ve hala Ayşe öğretmen onun tanıdığı ve en çok sevdiği öğretmendi. Bu defa mektubun altındaki imzasında bir ek vardı; Dr.Ali ŞİRİNOK Evet Ali tıp fakültesini bitirmiş ve doktor olmuştu.
         Bu hikaye burada bitmedi. Ayşe öğretmen son bir mektup daha aldı Ali’den..Ali hayatının kızı ile tanışmış ve onunla evleneceğini yazmıştı.Ayrıca babasının iki yıl önce öldüğünü ve Ayşe öğretmenin düğün merasiminde,damadın anne ve babası için ayrılan yere oturup oturmayacağını soruyordu.
    ..............................
    Ayşe öğretmen düğün merasimine giderken itinayla sakladığı,birkaç taşı düşmüş olan bileziği bileğine taktı.Ali’nin ona verdiği ve annesi gibi koktuğunu söylediği parfümden de sürdü.Ali Ayşe öğretmenini müstakbel eşiyle birlikte karşıladı. Ali ile Ayşe öğretmen birbirlerini sevgiyle kucaklarken; Ali Ayşe öğretmenin kulağına:‘bana inandığınız için çok teşekkür ederim Ayşe öğretmenim Kendimi önemli hissetmemi sağladığınız için ve beni değiştirdiğiniz için de…’ diye fısıldadı
    Ayşe öğretmen de gözünde yaşlarla ona karşılık verdi.
     ‘yanılıyorsun Ali… Ben değil, asıl sen bana çok şey  öğrettin.
     Seninle karşılaşıncaya kadar, ben öğretmenliği bilmiyormuşum.’………

    Duyuru Arşivi

  • Küçük Çoban'ın Örnek Hayat Hikayesi !
  • İbrahim Ethem
  • Bay Pitasari
  • KILMADIYSAN KIL NAMAZINI..
  • AYŞE ÖĞRETMEN..
  • YENİ DOLANDIRICILIK YÖNTEMİ
  • MUHARREM AYI VE AŞURE GÜNÜ
  • SÜLEYMANDAN ALIR HAKKIN KARINCA..
  • GÜNLÜK OKUNACAK DUALAR
  • GÜNAHIM VAR DİYE UMUTSUZ OLMA..
  • ÇAKALLI MELEMENİNİN SIRRI...
  • ÇİVİ ÇIKAR İZİ KALIR
  • MSG (ÇİN TUZU) DENEN ZEHİR
  • BENİ İYİ DİNLE OĞLUM..!
  • ANA HAKKI
  • NAMAZIN FAZİLETLERİ
  • SEN NERDESİN ? KİMİNLESİN..?
  • KARAMANOĞLU MEHMET BEYİ ARIYORUM..
  • KIRIK CAM TEORİSİ..
  • CARİYENİN AŞKI..
  • ZÜLKARNEYN VE 2012'İN SIRRI
  • SAMSUN ATATÜRK HEYKELİ
  • KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
  • YAŞAR DOĞU
  • MÜTHİŞ BİR HİKAYE
  • KOCANIN KARI...
  • PONTUS EŞKİYALARI...
  • RECEP YASAN DÜNYA İKİNCİSİ



  • Üyelik Girişi
    Ziyaret Bilgileri
    Aktif Ziyaretçi2
    Bugün Toplam29
    Toplam Ziyaret2281429
    Saat
    Döviz Bilgileri
    AlışSatış
    Dolar32.184532.3134
    Euro34.583334.7219