EMİR CELALETTİN MAH-MELEK MEHMED EL HUZİ:

Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Gidirli önemli nahiyeler arasında yer alır. Gidürlü aşireti Türklerin Anadolu’ya girişi sırasında en ön saflarda yer almıştır. Sayılarının çokluğu ve savaşçı niteliklerinden dolayı Selçuklular tarafından Havza’nın Kuzey Batısına yerleştirilmişlerdir. Bu bölgenin Türk hakimiyeti temsilcileri olmuşlar ve Selçuklu Devleti’nin önemli bir kazası olan Havza’nın Kuzey Batısının savunmasını her zaman garanti altına almışlardır. Emir Celalettin bu köyden çıkmış, Selçuklu Sultanı Rükneddin’in adamları arasına katılmıştır.Kısa sürede saygın bir komutan olarak yer edinmiştir. Sultan tarafından Simre Subaşılığı verilmiştir. 1230 yıllarından itibaren Selçuklu Devleti Anadolu’da otoritesini kaybetmeye başlamış, Moğol Egemenliği altına girmeye başlamıştır. Anadolu’da bu durumu kabul etmeyen bir çok Emir isyan etmeye başlamış, kendi bağımsız beyliklerini ilan etmeye başlamıştır. Emir Celalettin de bu otorite boşluğundan faydalanarak 1267’de çevresine topladığı Türkmenlerle Havza kazasını işgal ederek bağımsızlığını ilan etmiştir. Amasya vilayetini alarak üç seneye yakın burayı idare etmiştir. Daha sonra Tokat tarafına yönelen Emir, Gedağze kalesi yakınında Selçuklu ordusu ile karşılaşmış ve çarpışmak zorunda kalmıştır. Selçuklu ordusunu uzun süre uğraştıran Emir Kaleye çekilmiş, buradan çarpışmaya devam etmiştir. Selçuklu ordusunun başında bulunan ünlü vezir Muineddin Pervane kendisine güven sözü vermiş ve kaleden inmesi sağlanmıştır. Ancak sözünde durmayan Muineddin Pervane, Emir Celalettin’i Moğollara teslim etmiş, Moğollar da, Emir Celaletin’i boğarak şehit etmişlerdir. Böylece Emir Celalettin’in “bağımsız beylik” girişimi üç yıl gibi kısa bir sürede sona ermiştir. Y.Ç

Kaynak:İbni Bibi “selçukname”,